MHA - Aile Hekimleri Yönetmeliği'ndeki değişikliğin geri çekilmesini isteyen doktorlar, Anamur Devlet Hastanesi önünde eylem yatı. Doktorların eylemi Anamur ve Bozyazı da, bölgede büyük dikkat çekti.
MHA - Aile hekimlerinin beş günlük iş bırakma eylemi bölgede büyük dikkat çekti. 1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimleri Yönetmeliği'ndeki değişikliğin geri çekilmesini isteyen doktorlar, Anamur Devlet Hastanesi önünde eylem yatı. Eyleme, Anamur ve Bozyazı da ki aile hekimleri ve destek veren doktorlar katıldı. Aile Sağlık Merkezi çalışanları kasım ayından sonra bu kez ikinci kez iş bıraktı. Sağlık çalışanları Aile Hekimleri Yönetmeliği'ndeki performansa dayalı yeni sistemin geri çekilmesini istedi. Greve giden aile hekimlerinin talepleri arasında sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi de yer alıyor. Hekimler yönetmeliğin sağlığın ticarileşmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Eylemde Mersin Tabip Odası Temsilcisi Doktor Erhan Gökduman ve Hekim Birliği Sendikası Anamur Temsilcisi Doktor Murat Özçelik birer konuşma yaptı. 30 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan "eziyet yönetmeliği"nin üzerinden geçen bir aydan fazla süreye dikkat çekilen konuşmalarda, “Bu süre zarfında yaptığımız tüm uyarılara ve Kasım ayında üç gün iş bırakmamıza rağmen bakanlıktan olumlu bir yanıt alınamamıştır. Bilakis, bakanlık yetkilileri bu eziyet yönetmeliği için birçok idareci ve bürokrat aracılığıyla ikna turlarına çıkmıştır.” Denildi. Konuşmada bunun bir ikna turu olduğu vurgusu dikkat çekti. Konuşmasında; “Bu ikna turlarında da meslek onurumuzu ayaklar altına alan ve yapılabilir olmayan iş yüklerine karşı çıkışımız artmıştır. Bu artışı gören yetkililer yöntem değiştirerek bizleri cezalandırma, maaş kesme ve sözleşme iptaliyle korkutma yöntemlerine başvurmuştur. Bakanlık çalışanları unutmuş olmalı ki bizler, onurumuz, haklarımız ve halkın sağlığı için mücadele ediyoruz. Bu haklı mücadeleden dolayı bizlere baskı kurmak ve korku salmak beyhudedir. Bizler her şeyi göze alan onurlu sağlık çalışanlarıyız. Bizleri yok saymanız kabul edilemez.” Dedi.
Metnin devamında şu ifadelere yer verildi. “Bakanlığın bir üst yetkilisi, 15 il temsilcisi ile yaptığı bir toplantıda, hekim arkadaşlarımızın yoğun itiraz ve tepkileri ile karşılaşınca "Doktor oldunuz diye kendinizi insanüstü varlık mı zannediyorsunuz?" gibi onur kırıcı ve itibarsızlaştırıcı cümleler sarf etmiştir. Sayın yetkili, işte biz bunu anlatmaya çalışıyoruz: Bizler insanüstü varlıklar olmadığımızı ve yayınlanan yönetmelikte ancak insanüstü çabalar ve insanüstü varlıkların yapabileceği iş yükü olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Kullandığınız bu cümle, biz onurlu bir meslek icra eden sağlık çalışanlarına bakış açınızı açıkça ortaya koymaktadır.
Bizler de sizler gibi insan olduğumuzu ve insanlık onuruna yakışır şekilde çalışma şartlarının oluşturulmasını talep ediyoruz. İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak ve muamele görmek istiyoruz. Bizler insan olduğumuzu unutmadık ve insanca davranılmasını istiyoruz.
Sayın Bakan, size Kasım ayı içerisinde üç gün iş bırakarak yanlışınızdan dönme fırsatı verdik. Bu süre içerisinde bizlerin olmadığı bir dünyayı görmenizi istedik ama karşılık bulamadık. Bu defa size beş gün süre veriyoruz. Umarız bu beş gün içerisinde, sağlık çalışanlarının olmadığı takdirde dünyanın ne hale gelebileceğini görürsünüz. Yine taleplerimize kulak tıkar, gözlerinizi kaparsanız bu fragmanın devamı gelecektir. Umarız bu kısa fragmanlarla filmin sonunun nerelere varabileceğini anlatabiliyoruzdur. Filmin sonunun tatlıya bağlanması ya da sonunda bir kabus yaşanması sizlerin elinde. Gelin, inatlaşmayı bırakın ve bizleri yok saymaktan vazgeçin. Sayın bakanlık yetkilileri, bizleri insanüstü yaratık görmekle itham ediyorsunuz. Sormak isteriz: Pandemi boyunca ikinci ve üçüncü basamağın birçok birimi kapalıyken ve sadece Covid ile mücadele ederken, biz birinci basamak çalışanları cansiperane şekilde insanüstü emekler harcayarak halkımıza sağlık hizmeti verdik. Yüzyılın felaketi diye adlandırdığımız Şubat depreminde, deprem bölgesinden gelen yaralı ve hastaları Mersin’deki hastanelere alarak onların yaralarına merhem olmaya çalışılırken, biz birinci basamak çalışanları da yüz binlerce deprem bölgesinden göç eden vatandaşımızın acılarına merhem olmaya çalıştık. Bu süreçler yaşanırken siz bakanlık yetkilileri neredeydiniz? Cevap belli: Sıcacık makamlarınızda, rahat koltuklarınızda oturup çay kahve içiyordunuz. Bu halka bizler hizmet ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bizleri halkın karşısında itibarsızlaştırmaya ve sağlık çalışanlarını paragöz olarak göstermeye çalışmanızı kınıyoruz. Bizler bu mesleği, onurlu bir meslek olduğu için seçtik. Bu mesleği para için yapmadık ama sizler para vererek susturmaya ve köleliğe razı olmamızı istiyorsunuz. Olmadık ve olmayacağız. Hakkımızı ve onurumuzu daima savunmaya devam edeceğiz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, eziyet yönetmeliğini kabul etmiyoruz!”